KUR’AN’IN DİĞER KİTAPLARDAN FARKI
1-Zaman ve olayların akışına göre ayet ve sureler halinde gelmesi.
2-En son kutsal kitaptır.Başka kitap gelmeyecek olması.
3-Bize kadar bozulmadan ,değiştirilmeden gelmesi ve kıyamete kadar da öyle kalacak olması.
4-Kur’an’ın kıyamete kadar bütün insanların,çağların ihtiyaçlarını karşılayacak değerde olması.
5-Bilim ve akıl onda çelişki bulamaz.
6-Kolay ezberlenebilmesidir.Başka hibir kitap bu kadar kolay ezberlenemez.
7-Başka din ve mensupları arasındaki ihtilafları çözüme kavuşturabilecek özelliğe sahip olması.
Kur’ân-ı Kerim “Kelamullah” ünvanına sahip tek kitaptır:
Kur’ân bütün alemlerin Rabbi ünvanıyla Allah’ın (cc) bütün isimlerinin en yüksek mertebesinden gelir.
Evrenseldir:
Kur’ân bütün insanlara ve cinlere ,gelmiş ve gelecek tüm asırlara hitap eden evrensel bir kitaptır.
Kur’ân’da her şey vardır :
Kur’ân’da insana dair her şey,geçmiş,gelecek,bütün fenler,ilimler ve medeniyet harikaları öz ve
Çekirdek halinde bulunur.
Tahrif edilmemiştir:
Kur’ân’ı muhafaza edeceğini Allah (CC) ayetlerle bildirmiştir.Dünya üzerindeki Kur’ân-ı Kerimler’de
hiçbir fark yoktur.
Lafızları ibadettir:
Kur’ân;lafızlarının okunuşu ,ibadet olan tek ilahi kitaptır.
Belâgata sahiptir:
Kur’ân ayetlerinin dizilişi kusursuz ve sağlamdır.Tarzı ,çekici ve hayret verici güzelliktedir.Açıklama
Ve anlatım metodu,duruluk ve üstünlüğe sahiptir.Manalarında kuvvet ve doğruluk hakimdir.Sözleri anlaşılır ve akılcıdır.
Peygamberimizin (ASM) mucizesidir:
Kur’ân-ı Kerim Peygamber Efendimiz’in(ASM) Peygamber Efendimiz (ASM) ise,Kur’ân-ı Kerim’in en
büyük mucizesidir.Son semavi kitaptır,ondan sonra başka kitap gelmeyecektir.
Bediüzzaman Hazretleri, Kur’an-ı Kerim’in üstünlüğünü şöyle izah etmiştir:
“ Kur’an asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşreplerini muhtelif bütün âsfiyanın eserlerini icmâlen tazammun eden ve cihât- ı sittesi parlak ve evham ve şübehâtın zulümâtından musaffa ve nokta-i istinadı bilyakîn vahy-i semavî ve kelâm- ı ezelî. Ve hedefi ve gayesi, bilmüşahade saadet-i ebediye. İçi, bilbedahe hâlis hidayet.Üstü,bizzarure envâr-ı iman. Altı, biilmelyakîn delil ve bürhan. Sağı bitecrübe. Teslîm-i kalp ve vicdan. Solu, biaynelyakîn teshîr-i akıl ve izan. Meyvesi, bihakkal- yakîn rahmet-i rahmân ve dâr-ı cinan . Makamı ve revâcı, bilhadsi,s- sâdık makbûl- ü melek ve ins ve cân bir kitâb-ı Semâvîdir. ( SÖZLER)
Hazırlayan: Nur Şairi Zeyrek TATLIBADEM
HAŞR VE AHİRETİN İSBATI
Bütün hakîkatleri,güzellik ve kemâlatları gerçek ve kıymetli kılan bu kısa dünya hayatının arkasından bâkî bir ahret hayatının gelmesidir. İnsanların ahirette ebedi bir saadet hayatı yaşayabilmeleri ancak o hayata iman etmeleri ile mümkün olduğu gibi dünyada dahi gerçek huzur ve mutluluğun tek yolu Allah’a ve ahret gününeİman etmekten geçer.
Önce Haşri yapacak olan yüce yaratıcının nasıl bir zat olduğunu iyi bilip anlamak gerekir.Kainata ahret gününün gelmesiyle Cennet ve Cehennem şeklinde yeniden bina edileceğine inanmak lazım,ancak bu icraatları yapacak olan Cenâb-ı Allah’ın varlığına katiyen şeksiz,şüphesiz inanmak ile mümkün olabilir.
Muhakkakki ölüp gidenler başka bir daimi aleme göçüyorlar.Öncelik ve özellikle Allah’ın varlığını sonra isim ve sıfatlarını yani nasıl bir zat olduğunu ve kainat içindeki icraatlarını bilmemiz lazım ki haşri anlayalım.
Allah hakkında sağlam bir iman ve doğru bir tanıma mutlaka olmalıdır.Bundan sonra baharın gelmesini beklemek gibi haşrin olacağına akıl,kalp,ruh da mutmain olarak inanır ve kanaat getirir.
Kainatın her tarafında görülen gayet haşmetli ilahi saltanat isbat eder ki O’na itaat eden kullarına Cennet gibi bir mükâfatı,isyan eden asilere Cehennem gibi bir ceza evi bulunacaktır.Bu dünyada olmadığı halde ahrette olacaktır.Ölüm , yokluk değil yeni bir hayata geçiştir. Hadsiz bir şefkat ve ikram sahibi olan Allah , bütün canlılara sürekli rızıklarını gönderiyor ve ihtiyaçlarını karşılıyor.Mahkeme-i Kübrada zaliminde,mazlumunda hesabı görülecektir.
Daha fazla ikramların verileceği yer ahrettir.Allahu Teâlâ kendisini sevdirmek,tanıttırmak için bu kadar güzellikler ve sanat mucizeleriyle yarattığı bu kainatında mü’min kullarını elbette ölümle yok etmeyecek,nihayetsiz güzellikleri görmekten mahrum etmeyecek,nihayetsiz güzellikleri görmekten mahrum etmeyecek,ebedi olarak Cennette sevenler sevdikleriyle beraber olacaklardır.Baki bir âlemde Rabb-i Rahimlerine perdesiz kavuşacaklardır.
“Kim gitmiş gelmiş?” diyenlere;kamil insanların en büyüğü ve reisi olan Peygamberimiz(sav) Mirac gecesi bizzat Cennete girmiş,Cehennemi görmüş ve bizlere de haber vermiştir..
Hazırlayan: NUR ŞAİRİ (Zeyrek TATLIBADEM)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)