TERKETME NAMAZI




Namazla bütünleşir ancak bu din
Yatıp kalkmakla bir tutma namazı.
Günde kırk kere Maliki yevmidiin,
Dünya malı için terketme namazı.

O ,Rabbiyelazim,Rabbiyelala,
Geri çevirmez,verir.İste illa,
Gani'dir neden duruyorsun hala,
Bir angarya,yük belleme namazı.

Tekbir getirerek huzura durdun,
Ol makama gönülden köprüler kurdun,
Belki öteler ötesini gördün,
Acele etme,incitme namazı.

Boyun eğdiğin sultanlar sultanı,
Zerreden küreye bak,iyi tanı,
Rabbim bilir boşa yatıp kalkanı,
Boynuna borçtur,aksatma namazı.

Ruhanilerle tebessüm,ziyaret,
Cenneti huşuyla gez,terennüm et,
Yedi kat gökte meleklerle sohbet,
Hayal görmeye benzetme namazı.

Aracısız yaratan,yaratılan,
Bu bedende gönüldür arıtılan,
İki cihan saadeti asıl olan,
Vakti girince bekletme namazı...

NUR ŞAİRİ (Zeyrek TATLIBADEM)

HALİ PÜRMELALİMİZ


Bediüzzaman eserleriyle küfrün bel kemiğini kırmıştır,dinsizlerin bütün felsefe ve iddialarını çürütmüştür.

Görmüyor musunuz ? Bakmıyor musunuz ?İşitmiyor musunuz ? Duymuyor musunuz ?...Allah

inancı,peygamber inancı körelmiş dinsizlik akımının sorularına verilen cevap bu sorulardır.

Bir buçuk milyarlık İslam dünyası İslam'a,Kur'an'a sarılsaydı birilerinin öksürmesiyle zelzeleye

tutulmazdı.

O zalimler okuyor,boş durmuyor,biz hala başımız önünde susuyoruz.Okumuyoruz,anlamıyoruz ve birbirimizi de anlamıyor,tanıyamıyoruz.Hangimiz günde imkanlar elverdiği sürece bir gazete,haftada bir dergi,
ayda hiç olmazsa bir-iki kitap okuyoruz Allah aşkına söyler misiniz ?..!.

Hal mesele böyle iken Müslümanlar bir taassup içindedir.Allah Müslümanları uyandırsın(Amin)..Kapalı zarfları artık açmanın zamanı çoktaan gelip geçmektedir. (+) Ları paylaşalım,(-) leri görüşelim.Sus pus olmayalım.Küfrü tuz-buz edelim.Ben ümitliyim,ümitvarım.

Kur'an'ın bir boyutuda bu kainatın açıklamasıdır.Uzayıyla,dünyasıyla,deniziyle,atmosferiyle,yıldızıyla yani zerreden küreye bütün gittiğin yollar seni Allah'a,Kur'an'a,peygambere bağlamıyorsa bir yanlışın içinde ve çıkmazdasın,haberin olsun.

Rabbim göz açıp kapayıncaya kadar beni nefsimle başbaşa bırakma.(Amin.)


NUR ŞAİRİ (Zeyrek TATLIBADEM)

OLMALISIN


Kur'an'ı akıldan kalbe indiren

Öğrenen, soruşturan olmalısın

Kendini hizmet atına bindiren

Halis muhlis müslüman olmalısın.


Allah'ı anlat, sevdir, kardeş kazan

Gündüzde, gecede okuyan, yazan

Dinlenirken de düşünmeli bazan

Gözleri barıştıran olmalısın.


Allah için harama " haram" diynen

Dürüst çalışan helal lokma yiyen

İslam için iman gömleğin giyen

Aklını yarıştıran omalısın.


Yılmadan, çabalayan, emek veren

Sıkıntıya, cefaya göğsün geren

Düşünen, hayra, şerre aklı eren

Bu davaya koşturan olmalısın.


Kavgadan, döğüşten uzak duracak

Korkmadan önde safları yaracak

İlim öğrenecek, sözle vuracak

Elleri birleştiren olmalısın...


Önce özüne dön Allah adına

Kur'an ve sünnet, rehber kendine

İman lazım, hizmet lazım bu dine

Gönlüne yerleştiren olmalısın...


Yaşadığımızın vardır önemi

Şu halimiz cahiliye dönemi

Mü'minleşmek yeni baştan, bu ne mi?

Biraz da araştıran olmalısın...

SIKINTILI DERGAH (3)


Uyumuş Üstad, sanki tebessüm ediyor

Çileli yılları unutmuş, şimdi uzun bir sefere gidiyor.

Nedir bu eziyet, neden rahat vermiyorlar?

Öldükten sonra da korkuyorlar anne.


Birinci uçak Üstad'ı alamadı,

Belliki muazzam bedeni sığamadı.

İkinci uçak saatler sonra geldi,

Üstad'ı sessizce sinesine aldı.


Dirisinden korktular telaş ettiler.

Gecenin karanlığında sessizce

Bilinmez meçhule uçup gittiler.


İçimdeki sıkıntı boşuna değilmiş.

Şimdi şafak söküyor,

Benim gözlerimde nemli,yüreğimle

Tane tane yaş döküyor.


Sisler dağıldı mı anne ?

Sokaklarda sesler var

Belki yarın bütün dünya duyar

Uykudakiler uyanmış anne uyanmış,


Ne çıkar beynim zonklamış, başım ağrımış

Bak herkes uyanmış anne uyanmış

Allah'ın güneş lambası yanmış

Ortalık aydınlanmış anne, aydınlanmış...


SIKINTILI DERGAH ( 2)




Bir köşede gözleri nemli biri var,
Belkide ağlamış,evet ağlıyor
Bu Abdülmecit Ünlükul
Üstadımın kardeşi
Bediüzzaman Said Nursi'nin kardeşi

Yerde iki tabut boş duruyor
Eller titriyor,öylece bakıyorlar.
Askerlere:
İncitmeyi ne olur abimi ,diyor
Öyleyse gel,diyorlar,
Ellerinle tut,kaldır abini,
Tabuta yaklaşıyor,yüzü sararıyor,titriyor,
Düşecek gibi oluyor anne..

Kefen az solmuş,sarı bir leke oluşmuş,
Şimdi abimin kemikleri karışmıştır,diyor,
Besmele çeke çeke mevtaya yaklaşıyor,
Yavaşça elini uzatıyor abisine anne.
Yumuşacık,sanki yeni kefene konmuş,
Yutkunuyor,gözleri nemli,ceset donmuş,
Booş tabuta alıyorlar,
Doktorlagöz göze geliyorlar.
Müsade edin abimin yüzüne bakayım,
Dizlerm titriyor,azbaşucunda durayım.
Müsade ediyorlar,kefenin başı çözülüyor,
Seyredenlerde bir korku,endişe seziliyor.

Dirisinden korkmuşlardı,ölüsündende,
Gerikaçışıyorlar pat! pat! bir anda.
Bu cesedim,ruhumda burada diyor sanki anne..

SIKINTILI DERGAH ( 1 )




İçimde sıkıntı var
Geceler çok karanlık
Geceler sessiz duvar,
Canım sıkılıyor şu an,
İçim burkuluyor anne.
Bu hava bunaltıyor,
Sabah olmayacak gibi,
Ama herkes uyuyor,
Herkes yatıyor anne.

Urfa geceleri böyle midir,
Halilirahman yakın değil mi ?
Balıklı Göl'e gitsem,
Belki açılırım,sıkıntım dağılır anne.

Derken uzaktan uzağa,
Bekçi düdükleri ötüyor,
Sokakta pat..! pat..! Postal sesleri,
Silahlı askerler koşuyor anne.,
Köşe başlarını tutuyor,
Yoksa,yoksa ihtilal mi anne ?

Hayır,hayır!İnş'allah yoktur,
Gördüklerim hayal mi ?
Allah hayırlara tebdil etsin,
Bu sıkıntı, bu huzursuzluk bitsin,
Karanlıklar bitsin anne...

VARDIR




Yaratan Allah'a inanıyorsan,
Cennette vardır cehennemde vardır.
Aklın kullanıp O'na dönüyorsan,
Kur'an'da vardır Peygamber'de vardır.


Birleri bin yapanı anıyorsan,
Yer, gök, arş,ferş, koca kainat vardır.
Şimdi günahlarına ağlıyorsan,
Ölüm, ahiret, sorgu, sual vardır.


İtikadından şüphe duyuyorsan,
Şimdi iman edecek zaman vardır.
Helali , haramı ayırıyorsan,
Ateşten kurtaracak iman vardır.


Aldığın nefese dikkat ederken,
Yaptığında Allah rızası vardır.
Kendi kendin düzeltmeye giderken,
Ölüm hariç herşeyin çaresi vardır...

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM


İslam'ı doğru anlamanın laboratuarı(yolu) asr-ı saadettir. Bu dini en güzel ve en doğru yaşayan

Hz. Muhammed'dir(ASM)

Asr-ı saadet mihenk taşıdır. Şu anki yaşayışını ve hayatını mihenk taşına vur bakalım, kaç ayarsın? Öğren bakalım. İnandığımız o alemi bize bir ayna gibi yansıtan Hz. Muhammed'dir.Asr-ı saadette kömürleri alıp elmaslara çeviren Hz. Muhammed'dir. Kızını diri diri toprağa gömen, leş yiyen bedevilerin durumunu düşünün.

Biz insanları kula kul olmaktan kurtarıp Allah'a kul olmaya davete geldik. Zalimlerin zulmünden İslam'ın adaletine davete geldik. İki komputür vardır, tarafı İlahi'den programlanmıştır. O'nu tanımalı ve bilmeliyiz.

Kur'an'ı doğru anlamanın, Peygamber'i doğru tanımanın, Allah'a gerçek inanmanın yolu ve yolcusuyuz.

Bu alemde kainatın Halıkını arıyorum.

Gök kubbeden arza kadar,

Cümle mahlükata soruyorum.

Taş, toprak, ağaç, yaprak

Yürüyen, uçan vel hasıl herşey

Gönül tasdikiyle "ALLAH!" diyorlar hey.

Ben de kalbimden, ruhumdan, özümden

Vücudumun bütün azalarıyla:

Allah! Allah! Allah! Diyorum...


İŞTE BUDUR


İnananlar birleşin, bütünleşin
Haydi şeytanın nefesini kesin
Dava insan olmak, gür çıksın sesin
Şimdi esas mesele işte budur.

Gel Allah'la uyan, Allah'la yat
Kur'an'dan başkasını sil kafandan at
Sen iman et gerisi teferruat
Şimdi esas mesele işte budur.

Haydi ellerinizi birleştirin
Birleri on, yüz edin binleştirin
Kalbe Allah inancını yerleştirin
Şimdi esas mesele işte budur.

Kimi öğrenir kimi de okutur
Kimi keser, biçer, kumaş dokutur
Gözünden damla damla yaş akıtır
Şimdi esas mesele işte budur.

Müslüman olanlar diz dize verin
Uzaklaşmayın bir gönüle girin
Korkmayın, nefsinizi yere serin
Şimdi esas mesele işte budur.

Sırtında şeytanlar çatal dillidir
Küfür, Allah'a şirk, hedef bellidir
Firavun, Nemrut, Şeddat yüz ellidir
Hiç unutma, mesele işte budur...

NUR ŞAİRİ(ZEYREK TATLIBADEM)

KUR'AN'A DÖN




Yönünü çevir
Putları devir
Tazimle eğil Kur'an'a dön


Gün bu gün
Zamansa zaman
Nefsine aman
Vermeden uyan Kur'an'a dön...
Kaç olursa yaşın
Okurken düşün
Anlamaktır işin
Kurtulmaksa çare, Kur'an'a dön.


Ne eğil, ne bükül
İşte ayet, işte akıl
O muallim , O okul
İşte kılavuz, Kur'an'a dön


Aç gözünü
Dönder yüzünü
Verdiğin sözünü
Unutmaz Allah, Kur'an'a dön


Besmele çek, al eline
Zikir eyle diline
Bir bak haline
Şükret Rabbine
Kur'an'a dön...


Başında Fatihası
Bu hakikatın sesi
Uzun sözün kısası
Tüketme nefesi, Kur'an'a dön.




RİSALE-İ NUR


Risale-i Nur İslam üniversitesinin fakültesidir.
Her ırk , her ideoloji, her dilden insan Kur'an sofrasında bütünleşirse İslam milleti oluşur.
Gecenin şafağına doğru yürüyorlar.Devletlerin yapamadığını Risale-i Nur yaptı.
İslamiyet kıyamete kadar devam edecek.
Camiye giden yolları cematle doldurmak İman hakikatleri ile mümkündür.


Bu dersleri İmana dönüştürebilmeliyiz.
Ey nefis devekuşu olmanın anlamı yok.Kameradaki kayıtlar devam ediyor.Buraya ahireti kazanmaya geldik.
Kur'an bu dünyaya yaşamak için gönderilmiştir.
Kur'an'ın her bir harfi okunursa Ramazanda 30 bin meyve verir.
Madde incelendikçe ruh o kadar güçlenir.Ruh ve kalbi egemen kılmak lazım.
Sözün özü; kitap Kur'an'dır. Rehber Hz. Peygamberdir

GİDİYORUM - 3


Kolum,kanadım bütün varlığım,
Damarlarımda kanım , elim,ayağım:
KABE,KABE ! Dedikçe,
Kanatlanıp uçuyorum.
Hakkınızı helal edin dostlar,
Beytullah'a kutlu sefer var,
Hazırlandı göçümüz,gidiyorum.
Allahaısmarladık kardeşler,
Selamınızı götüreceğim,
Gidiyorum,gidiyorum dostlar...(Z.TATLIBADEM)

GİDİYORUM-GİDECEĞİM -2


Gönüllerin arzuladığı makama,
Rabbimin sunduğu ikrama
Siz olsanız gitmez mi siniz ?
İçinizi,dışınızı günahtan arıtmaya,
Bölük-pörçüklükten kurtulmaya
Koşmaz mı sınız ?
Huzuruna geldik Allahım,bağışla,
Bizi Cennetliklerin defterine işle.
Ağlayarak coşmaz mı sınız ?,
LEBBEYK diye koşmaz mı sınız ?
Engelleri aşmaz mı sınız ?...
Nefes almaya,huzur bulmaya,
Ehli mü'min kul olmaya
Gitmez mi siniz ?
Allahım,ilahi Yarabbi,
Bizler seni seven kullarız,affet,
Sevgili Peygamberimizi şefaatci et!..
Yalvarmaz mı sınız ?
M erhametine,azametine
Sığınmaz mı sınız ?
İşte bu ulvi duyguyla,
Dumanı tüten sevdayla gidiyorum.
Hayalde olsa,rüyada olsa,
Edeple,vakarla,gururla
Gidiyorum,gitmek istiyorum.
Şimdi ruhumda volkanlar fokurduyor,
Alevler fışkırtıp kaynıyor,
Yürümüyor,artık koşuyorum...

GİDİYORUM-GİDECEĞİM...


Besmele çekerek,halis niyet ederek,
Allah'ım nasip et,kavuştur diyerek,
Gidiyorum.
Gidiyorum Beytullah'a yüz sürmeye,
O'nun etrafında dönmeye.
Gidiyorum hacerü'ül esved'e dokunmaya,
Karıncayı ezmekten sakınmaya
Gidiyorum...
Aşkımı sevgimi yaşamaya,
Mecnun gibi Leylama ulaşmaya
Gidiyorum...
Peygamberimin,önderimin huzuruna,
Yeşil kubbeli,gül kokulu mezarına
Gidiyorum...
Susuzluğuımu,açlığımı gidermeye,
Safa'mı,Merve'mi görmeye,
Kabe'mi tavaf etmeye
Gidiyorum...
Özlemime,hasretime kavuşmaya,
Duygularımla kaynayıp coşmaya,
Gidiyorum..
LEBBEYK,ALLAHÜMME LEBBEYK demeye,
Emrindeyim,işte geldim diye haykırmaya,
Azgın nefsimin inadını kırmaya
Gidiyorum....
Yaratan,yaşatan,öldüren Sen'sin demeye,
Yeniden dirilt İslamın dünyasını demeye
GİDİYORUM...

VE HÜVE ALA KÜLLİŞEY'İN KADİR


Cennet geniş.Sen oraya girmeye,aday olup çalışmalarını oraya yönelt.
Siz aşılamazsanız çocuklara başkaları başka şeyler aşılar.Beynine diken,çalı,ayrık otu eker.
Sense sümbül,gonca güller ekmeye çalış...
El atacağınız çocuklara,gençlere Allah inancını kalplerine,beyinlerine yerleştirirseniz,
bu işte nasiptar olursanız Peygamberimizin (SAV) müjdelerine nail olur,kurtulursunuz...
Arkanızda Azrail,önünüzde mezar,üstünüzde ise ilahi kamera çalışıyor.O'nun takdiriy-
le hareket etmektesiniz...Oku,anla,yaşa ve yaşat...(Z.TATLIBADEM)

EHLİ DÜNYA GAFİLLERİ


İltifattan,teveccühten hoşlanır
Başı boş ehli dünya gafilleri.
Şan,şöhrete,gösterşe yaslanır
Başı boş ehli dünya gafilleri...

Öve öve gıybetle pişirirler
Tepelere uçurur,şişirirler
Uçurumun dibine düşürürler
Başı boş ehli dünya gafilleri...


İhlastan kaçarken bozulur ayar
Şeytanı dinler baş köşeye koyar
Allah'ı unutur nefsine uyar
Başı boş ehli dünya gafilleri...


Menfaat için dört köşe ezilir
Kulun emrine tesbih gibi dizilir
Yamrı yumru,el pençe büzülür
Başı boş ehli dünya gafilleri...


Şeytan kalbin damarına girmiş
Burnuna üfürmüş,vesvese vermiş
Gündüzü zindan Cehennemi görmüş
Başı boş ehli dünya gafilleri...


Müslüman kardeşleriyle uğraşır
Hata,kusur birbirine karışır
Şeytan nefisle ebedi yarışır
Başı boş ehli dünya gafilleri...

HZ. PEYGAMBER


Sensin ezeli kelamın elçisi
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber
İman ekseninde Kur'an ölçüsü
Resül-i Ekrem Hz. Peyygamber

Kur'an'ın ışığında aydınlanmalı
Cihan-ı alem nuruyla nurlandı
Kıyamda, secdede Rabbini andı
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber

Kur'an'dan beslenen maya tuttu
Tam onüç senede temeli attı
Ümmete gerçek imanı anlattı
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber

İyiye, doğruya kılavuz, önder
"Haramlardan, güahlardan kaçın." der
Ümmetine Allah yolunda rehber
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber

Boşa konuşmaz, sözünde dururdu
Nefsine hakimdi, şerden korurdu
Az yer, içer çok sadaka verirdi
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber

Nebisin, en güzel isimler senin
Taha, Yasin Ey Muhammedül Emin
Gül kokarmış mübarek beyaz tenin
Resül-i Ekrem Hz. Peygamber

BAŞTAN SONA


Bölüp, parçalayan fesat okulu
Ders ders işler yurdun batışını
Derin çetelerin beşinci kolu
Sinsice yakar fitne ateşini

Manşetler yalan fikirler olumsuz
Malum, akredite medya sorumsuz
Baykuşlar cak cak, siyaset yorumsuz
Çok dinledik horozun ötüşünü
Doğudan batıya "şeytan ayetler"
Faili meçhuller, kör cinayetler
Kahraman pozunda hain niyetler
Bekleme artık filmin bitişini

Beşe, ona, yüze bölmek isterler
İğne küçük, çuvaldızla dürterler
Gözlerin kapar, yüzlerin örterler
Öldü belleme yana yatışını

Öcü sanar gerçeği soramazsın
Gördüğün düşü hayra yoramazsın
Düşman mert değil karşı duramazsın
Bırakın karavana atışını

Yarasalar yer altında çalıştı
Hergün vur, kaç öldür eller alıştı
Huzura bir arpa boyu ulaştı
Seyrettik umudun tükenişini

Acı olanı tarihi bilmemek
Cehalet bu, biraraya gelmemek
Marifet ağlarken birden gülmemek
Hele "Allah" de, seyret kaçışını

Ne olursa mevkin, makamın, yaşın
Yorulsun gözlerin, ağrısın başın
Kur'an'ı, İslam'ı öğrenmek işin
Besmeleyle at şeytana taşını

Nazar edin memleketin haline
Kör şeytanlar çomak almış eline
Türk, Kürt, Laz, Çerkez dolamış diline
Aah!.. Aç kurtlar parçalasın leşini

Ay ışığında arar sarı kızı
Saunalarda çıkar yarış hızı
Hep ergenekonda geçirir yazı
Sorma ulusalcıların yaşını...

TARİHÇEYİ HAYAT


Ana Nuriye, Mirza babasıydı
Nurs köyü, Bitlis-Hizan kazasıydı
Bu vatanın en sadık evladıydı
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Dünyevi ihtirastan çekti eli
Kur'an'dan feyz alır, konuşur dili
Şöhrete sırtını çeviren veli
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Değildi hedefi tarikat kurmak
Amacı: menfaatten uzak durmak
Kur'an nuruyla imanlar kurtarmak
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Makam, mevkiden, siyasetten kaçtı
Kur'an'la hakikate kucak açtı
Lem'alar'dan, Söz'lerden nurlar saçtı
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Güneşler doğdu nice aylar battı
Zulmün karşısında hep şaha kalktı
Karanlık vicdanları aydınlattı
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Hak yolunda verselerde idamı
Kur'an'ın nurlarından aldı ilhamı
Din alimi, aşk ve iman adamı
Üstad Bediüzzaman Said Nursi.


Sanma ki İslamın davası bitti
O her duruşmada beraat etti
Ardında nurları bırakıp gitti
Üstad Bediüzzaman Said Nursi...

SORUYORUM




Evinizde Kur'an okunmuyorsa,
Tehlikenin hiç farkında mısınız?
Sabah, akşam namaz kılınmıyorsa,
Tehlikenin hiç farkında mısınız?


Ömerler gitmiş nerde Bilalimiz?
Şaşı bakar hali pür melalimiz
Kıyamda köçek oynatır kalbimiz
Tehlikenin hiç farkında mısınız?


Toplum beynamazsa acaba neden?
Dinsiz bir nesil, bu mu dur istenen
Söyle kimdir sarhoş, zinekar eden?
Tehlikenin hiç farkında mısınız?


Küfür Allah'la irtibatı keser
Bir taş, bir tuğlayla yapılmaz eser
Hünerin varsa orta yere ser
Tehlikenin hiç farkında mısınız?


Allah sevgisi gün be gün azaldı
Stres, sıkıntı, olaylar hız aldı
Düğümlendi ipler, suçlar çoğaldı
Tehlikenin hiç farkında mısınız?

Besmele çekmeden yapılan işler
Çalışıp yorulmadan kazanç düşler
"Nasıl gizli zengin olurum." Başlar
Tehlikenin hiç farkında mısınız?...

OLMAYABİLİR







Cihanı şimdi gözlerin görüyor

Yıkılmadan ayakların yürüyor

Elin işe, aşa, başa eriyor

Belki yarın bunlar olmayabilir.




Kurulu düzenin, tam gaz işlerin

Hep yarına umut dolu düşlerin

Et, meyve, sebze parçalar dişlerin

Belki yarın bunlar olmayabilir.




Dünyalık becerin, mal-mülk hızın

Makam, şöhret, para; çekilir nazın

El pençe divan eşin, oğlun, kızın

Belki yarın bunlar olmayabilir.



Şeytanı dost tutup eyleme inat

Yapacaksan yap, gel hayır-hasenat

Allah'a ibadet en güzel sanat

Belki yarın bunlar olmayabilir.



Hele düşün eline geçmiş fırsat

Tarla, bağ, bahçe ek-biç sonra hasat

Allah vermişse deme: "İşler kesat!"

Belki yarın bunlar olmayabilir.



Yat, kalk Hak'ka şükret söylerken dilin

Yetim okşasın, ekmek tutsun elin

Hatır, gönül, eş dost sormaya gelin

Belki yarın bunlar olmayabilir...



TECDİDİ İMAN


Ağaçlara çamur, bulanık su içirip ondan leziz,tatlı,hoş,binbir çeşit meyveler yetiştirip bizleri doyuran ve aynı zamanda tonlarca zehirli dumanları ağaçlara yutturan bizlere oksijen bahşeden sırrından hikmeti sual olunmayan güzel Allahım,
Zehirli yılanların zehrini iki dişinin arkasında depo edip onlara bir zarar vermeden hayatını idame ettiren ve o zehirden panzehir yapma şuurunu insanoğluna bahşeden,şafi olan Allahım,
Dağları dünyaya bir kazık yapıp denge sağlayan, şimşeklerle yağmur damlalarınıazotla yükleyen, aşılayan ve yeryüzündeki bitkileri besleyip geliştiren, insanoğluna haberi olmadan nimetler sunan yüce Allahım,
Şu zavallı, aciz insanoğluna anne karnında önce göbek kordonundan, doğuncada annenin iki göğsünden ab-ı hayat çeşmesi olan, içinde her türlü besini, gıdası ve ihtiyacını süt olarak gürül gürül akıtan Rabbim,
Sana sonsuz hamd olsun. Aldığım nefese, verdiğim nefese, vücudumun zerrelerine, atomlarına, verdiğin sağlığa,varlığa, nimete hamd-ü sena olsun.
Bilerek,bilmeyerek işlediğm;hata, isyan, yanlış, eksik kusur, gıybet, bühtan bütün günahlarıma tövbe ediyorum.
İlahi Ya Rabbim anamı, babamı affet, günahlarını bağışla, kabir azabından, Cehennem ateşinden uzak eyle. Çocuklarımı Sana şükreden kul, Sevgili Peygamberim Hz. Muhammed(SAV)'e ümmet eyle.
Hayırsız maldan, paradan, şöhretten Sana sığınırım.
Amin, Velhamdülillahirabbilalemin...

DUAMIZ KABUL OLMUYOR


Aklımız şaştı sevgimiz kirlendi
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.
Onbir ay nefsimiz azdı, dırlandı
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.


Düşün, araştır bütünde, yarımda
Sözümüz yalan, gözümüz haramda
Hile, düzen var metrede, oranda
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.


Deme ki nerde hata, yanlış yaptık
Bilerek şeytandan kötü huy kaptık
Dostluk bitti, samimiyetten koptuk
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.


Okur, üfürür manasın bilmeyiz
Hayır hasenat yok, zırnık vermeyiz
Taşlaşmış vicdan; ağlayıp, gülmeyiz
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.


Sılayı rahim yapanları göster
Utanma kalmamış ar, haya göster
Zihinler bulanmış hak-hukuk göster
Bu yüzden duamız kabul olmuyor.


Az şükrettik ya da hepten unuttuk
Ana, baba, evlat ayrı yol tuttuk
Haram- helal sormadan lokma yuttuk
Bu yüzden duamız kabul olmuyor...

YA OLMASAYDI ?


İki tane göz, burun, ağız, dudak
Yerli yerinde, hele aynaya bak
Beğenmezsen istediğin yere tak
Ya bunlardan birisi olmasıydı?

Bir sevinir, üzülür mimiklerin
Altın, gümüş taktığın bileklerin
İkiyüzonaltıdır kemiklerin
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

Yıllarca kesip attığın tırnağın
Elde ayakta boy boy beş parmağın
Gezdiren yürüten iki ayağın
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

O gurur duyduğun incecik belin
Dal, budak sallanır omuzda kolun
Her şeyi tutup kavradığın iki elin
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

Sen insansın en büyük nimet akıl
Binayı yapan çimento, kum, çakıl
Kaşın, kirpiğin, başta ağaran kıl
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

Dere, tepe ayaksız koşar mıydın?
Hoplar, zıplar engeli aşar mıydın?
Ciğersiz, kalpsiz, kansız yaşar mıydın?
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

Rabbine yakışacak güzel işler
İman;ayeti okumakla başlar
İki çene, boğaz, ağzımda dişler
Ya bunlardan birisi olmasaydı?

Otur düşün, günahlarından arın
Ömür boyu kan dolaşan damarın
Yorulurda ya tıkanırsan yarın
Ya bunlardan birisi olmasaydı?


KAİNAT KİTABI


İşte kainatın kitabı hazır,

Önüne sayfa sayfa serilmiştir.

Aklın, fikrin varken arama özür,

"Oku!" Diye eline verilmiştir.


Güneşe, aya bak görmüyor musun?

Yapanı, edeni sormuyor musun?

Hele düşün hayal kurmuyor musun?

Kur'an sapık fikri çürütmüştür;


Yüce Kur'an kainatı açıklar

Uzay direksiz yoksa çatlak mı var?

Hakikatı görsen dudak uçuklar

Kur'an kapalı zarfları açmıştır.


Allah Müslümanları uyandırsın

Kalbinde Kur'an aşkını yandırsın

Sonra İman durağında indirsin

O ölmüş gönülleri diriltmiştir.


Bütün gittiğin yollar seni O'na

Bağladı Peygambere ve Kur'an'a

Ümit var olmalı düne, yarına

Bediüzzaman temeli atmıştır.


Kale gibi durdu Bediüzzaman

Vermedi zalim dinsizliğe aman

Onda öyle şahlanmıştı ki iman

Şu nurlar küfrün belini kırmıştır.


Aradaki engelleri aşalım

Artıları birlikte paylaşalım

Oturup eksileri görüşelim

Üstadımız küfrü tuz-buz etmiştir...




GAFİL İNSAN


Eğilir doğrulur aklı işinde
Kıyamda, secdede şeytan peşinde
Gözü fıldır fıldır namaz başında
Gafil insan beş vakti kıldığından habersiz.

Ayetsiz, hadissiz fetvayı vermiş
Çevresini küflü hurafe sarmış
Sanki İslam'dan başka İslam varmış
Gafil insan dini doğru bildiğinden habersiz.

Feryat, figan duyar duymazdan gelir
Kalp kırmayı, gönül yıkmayı bilir
Haram, helal korkmaz üstüne alır
Gafil insan öldüğünden habersiz.

Dağ başında kos koca ağaç olmuş
Damarları tel tel kayayı delmiş
Dallarına kuşlar, böcekler konmuş
Gafil insan tabiata baktığından habersiz.

Kardeş kardeşin karşısına durmuş
Kim kandırdı? Yoluna tuzak kurmuş
Kuru dava için sırtından vurmuş
Gafil insan nereden nereye geldiğinden habersiz.

Aşiret, soy, sop olsada bir devlet
Allah katında ne ırk ne de millet
Adem'den bu deme koydu adalet
Gafil insan O'nun kulu olduğundan habersiz...

SEVGİ FASLI


Önce bir insan Allah'ı sevmeli

Çünkü inanan sever sevdiğini

O'nun Resulu Muhammed(ASM) demeli

Çünkü inanan över sevdiğini


İslamı öğrenin, Kur'an'a uyun

Aşkını yanan kalbinize koyun

"Allah! Allah!.." desin, derinden duyun

Çünkü inanan sever sevdiğini


Her zaman yüreğinde sımsıcak yer

Ömür boyu sevdiğine sende ver

Gönül severse sevilende sever

Çünkü inanan sever sevdiğini


Gülümseyen yüzde sevgi sefadır

Bazen derde derman olan vefadfır

O kadar hassas olmazsa cefadır

Çünkü inanan sever sevdiğini


Gönül ihram giymiş, gonca gülbeyaz

Ömrün her sayfasına sevgiyi yaz

Yarartanı ne kadar sevsende az

Çünkü inanan sever sevdiğini


Bu bir kısmet, sevginin yoktur yaşı

Gönül çağlayanında döner başı

Sevgi bazen üç-beş dasmla gözyaşı

Çünkü inanan sever sevdiğini...

NURLARI VERİN


Sabırla şu milletin evlerine

Okşaya okşaya gönüllerine

Sevgiyle, sabır tutmuş ellerine

Besmeleyi çekip nurları verin.


Kanlı korku sarılmış kollarına

Hain tuzak kurulmuş yollarına

Tez günden bu yurdun okullarına

Bilimle, teknikle nurları verin.


Vurup öldüren asıp kesenlere

Ağzı köpüren, zehir kusanlara

Kader mahkumu olup susanlara

Ceza niyetine nurları verin.


Büyük-küçük, yaşlı-gencin arası

Derin uçurum var, kanar yarası

Hastalık belli, işte tam sırası

Acil şifa olur, nurları verin.


Oynanan oyunlar hain fikirli

Geceler karanlık, havalar kirli

Çalı dikenli, sarmaşık zehirli

Yerine gül kokan nurları verin.


Sular bataklık gemiyi götürmez

Göz yaşları hiç acıyı bitirmez

Şu çığlık şu kaos huzur getirmez

Son karar, son çare nurları verin...



TOHUMLAR ÇATLASIN


Defter-i amalde yazılı olan
Hayat fihristesi dizili olan
Ayet-i kübrayla bezeli olan
Bismillah yazan tohumlar çatlasın

Kadir-i Zülcelal'in ol emriyle
Zat-ı Zülkemal'in rahmet celbiyle
Peygamberimin nurlu sünnetiyle
Hak'tan imzalı tohumlar çatlasın

İslam'ın çağlayan temiz suyuyla
Verimli ubudiyet toprağıyla
Kur'an'dan beslenmiş her boyutuyla
Rahmet aşılı tohumlar çatlasın

Ayrık otundan tertemiz seçilmiş
İnce fikirle toprağa saçılmış
Kıvamına gelmiş, ucu açılmış
Olgun taneli tohumlar çatlasın

Açan sümbüller İslam'a hediye
Dalı, yaprağı uzansın selviye
Filizleri "Ya Allah!" diye diye
Toprak altında tohumlar çatlasın

Goncalar, laleler, güller verecek
Kokusu iki cihanı saracak
Peygamberin huzuruna varacak
Gül Muhammedi tohumlar çatlasın

Özü Kur'an ahlakı, kar beyazı
Sabırla ihlas, tevekkül birazı
Allah kelamı üstündeki yazı
Zamanı gelmiş tohumlar çatlasın

Geces(i) olmayanın gündüzü olmaz
Özü çürük, marazlı tohum dolmaz
Firavun nefisler İbrahim bilmez
İmanı kavi tohumlar çatlasın

Tohumlar çatlasın ki sümbül vere
Rabbını tanıyıp kök sala yere
İslam'a sarılıp kol, kanat gere
Nurla beslenen tohumlar çatlasın...

SAFIN BELLİ OLMALI




Eğilip bükülme, rotadan sapma
İnancını ayak altına atma
Kendin gibi yaşa, derine batma
Müslümansan safın belli olmalı

Elbet hava soğuk; yağmur, kardır
Bu kışın arkasında bahar vardır
Biraz da cesur ol düşeni kaldır
Müslümansan safın belli olmalı

Sen ki soylu, şerefli bir ümmetsin
Bırak nefis bocalasın kem,küm etsin
Aç kapıyı iman akla hükmetsin
Müslümansan safın bellli olmalı

Lam'ı Cim'i yok o medeniyetin
Şifresi ikra, meşverret ümmetin
Allah rızası olsun menfaatin
Müslümansan safın belli olmalı

Din dosdoğru Allah'a inanmaktır
Kur'an aşkıyla tutuşup yanmaktır
Hazret-i Muhammedi'i (SAV) anlamaktır
Müslümansan safın belli olmalı

Kur'an'a, Peygambere uymalısın
Önüne uzun hedef koymalısın
Nur çeşmesinden içip doymalısın
Müslümansan safın belli olmalı...

EL AÇTIM







Kalbimiz zayıf ölmeye yüz tutmuş
Sönmek üzere ruhumuz kül yutmuş
Günahtan kirlenmiş,dostu unutmuş
Kovma kapından, el açtım Allahım.

Hak kapısının tokmağına dokundum
Tövbeye sarıldım, arındım, yundum
Euzu Besmele , duamı sundum
Kovma kapından, el açtım Allahım.

Köşede iki büklüm büzülmekten
Ayaklar altında kalıp ezilmekten
Borca yenik düşmekten, acizlikten
Kovma kapından, el açtım Allahım.

Yol bitmeden, işler sarpa sarpmadan
Son gecede uçuruma varmadan
Çaresizlik, tasa,keder vermeden
Kovma kapından,el açtım Allahım.

Şeytan şerrinden vech-i Keremine
Senin tastamam kelimelerine
Sığındım Allahım güç, kuvvetine
Kovma kapından, el açtım Allahım.

Ağlarım, korkarım, dua ederim
Sen kabul etmezsen kime giderim
Bıkmaz, usanmaz "Rabbim Allah!"derim
Kovma kapından, el açtım Allahım...

AY MUHARREM YER KERBELA







Muazzez kainatın Efendisi
Torunların çok severdi kendisi
Hasan, Hüseyn O’ndadır künyesi
Susuz şehit ciğerparesine bak

Onlar ki mübarek Ehlibeyt’tiler
Ne diye Hüseyn’i şehit ettiler?
Hasan’ı da zehirleyip gittiler
Gözleri kör eden hakikate bak

Hz. Hüseyn hepimizindir
O , mazlumun güzel ahlakı dindir
O’nun ruhuna fatihalar indir
Kardeşin kardeşe yaptığına bak

Gafiller Sam yeli olup estiler
Evlad-ı Resulün başın kestiler
Gökler ağladı, bulutlar küstüler
Rahmete hasret kavrulan çöle bak

Yezid, Hüseyn’in okul arkadaşı
Hem Müslüman hem de din kardaşı
Mızrağa geçirmiş kestiği başı
Yazık , asırlardır akan kana bak

Öfke burunlarında kin uyanır
Neden Kerbela al kana boyanır
” Müslüman’ım” diyen nasıl dayanır?
Düşün de yetmiş iki fidana bak

Hep birden kılıçları sıyırdılar
Başın gövdesinden ayırdılar
Kim kazandı ki kimi kayırdılar
O masum, mazlum Şah-ı Hüseyn’e bak

Hani O şaha kalkan , kişneyen at?
Dini kirletmiş kuru bir inat
Gözlerindeki hırs, makam, saltanat
Bir Emevi’ye bir Abbasi’ye bak

İslam ve Kur’ an gündemde olmalı
İyi ve kötü aynada kalmalı
Akıllı Müslüman ibret almalı
Bir düne şimdi bir de buggüne bak

İBADETTİR EFENDİM















O rehber, O kaynak sünnetine uymak
Kur’an mizanına aklını koymak
Asr-ı Saadetin sofrasından doymak
İslam’ı yayma hizmetidir efendim.

O’nun yolunda düşe-kalka gitmek
Her an O’ndan konuşup, sohbet etmek
O’nun sevdasıyla yeşerip bitmek
Gül koklamak ibadettir efendim.

Baştan ayağa takvaya bürünmek
Aleme olduğun gibi görünmek
Nefsi susturup, şeytana direnmek
O’nu bilmek ibadettir efendim.

Ayetle, hadisle O’nu anlamak
Aşkla kaynamak, sevdasıyla yanmak
Taa canı gönülden O’na inanmak
Sevebilmek ibadettir efendim…